12 Temmuz 2016 Salı

Bitkisel ve Doğal Ürünlerle Yaşam

Merhabalar,

Günümüzde birçok ürün içeriğinde katkı maddeleri, zararlı kimyasal ürünler vs. Olduğunu düşününce birçok ürünü ya evimize sokmuyoruz yada mümkün olduğunca daha sağlıklı olduğunu düşündüğümüz ürünleri tercih ediyoruz. 

Kendi adıma bu bağlamda evimize giren gıdaların birçoğunu aileminde eskilerden beri yaptığı gibi kendimiz üreterek gerçekleştirme firsatina sahip şansli kisilerdeniz.
Salça, konserve, meyve suyu, pekmez, tarhana gibi bir çok gida ihtiyacimizi kendi imkanlarimizla yapip kullaniyoruz. Hem tat hem de saglik açisindan bunlari tüketmek bizim için vazgecilmez oldu.

Eve giren sadece yiyecek degil temizlikten, kozmetik malzemelerine kadar tüm ürünler icin ayni seciciligi surdursek de üretim pek mümkün olmuyor :)

Aslinda bu anlamda sizlerle paylasmak istedigim yaklasik 1 yil once tanistigim ama 30 yillik deneyim ve kalitesi olan LR urunleri olacak. İlk başlarda acaba tesadüf mü, yok canim bu kadar nasil etkili olur dedigim bu ürünler simdi %100 güvenle kullandiklarim arasina girdi. Evdeki diş macunundan, şampuana da dahil olmak üzere hem kozmetik hem de ev ecza dolabim haline gelen LR ürünlerini sirayla sizlerle detayli bir şekilde paylasacagim. 

Son derece komik fiyatlarla tamamen dogal, bitkisel, dermatest onayli, bircok kalite belgesine sahip LR urunleri hem sağlik hem dogal güzellik hemde yasam-iş tarzi olarak hayatima neler katti ve neler katmaya devam edecek biliyorum. Lütfen siz de paylaşimlarima interaktif katkilarda bulunun ve sizin de hayatiniza bu anlamda deger katabilelim.

Yazımızın diğer bölümlerinde görüşmek üzere.

10 Temmuz 2016 Pazar

KALBİN SANA YOL GÖSTERIR

Güzel kızım Zeynep

Daha dogmadan dualarima sıralamaktan hiç yorulmadığım ve senin tüm güzellikleri  barındıran ruhunu zamanla büyüdükçe sakın köreltme.

Vicdanlı, merhametli, adaletli ol. Hayata hep gülen gözlerle bak. Gözyaşlarını saklamaktan çekinme. Onlar senin zayıflığın değil kalbinin varolduğunu gösterir. Kötülük hep vardi her zamanda olacak. Tek kişi kalsan da ki kalmazsın asla kötülüğü ruhunda barındırma. Sevmek ve sevgini sunmak her zaman seni vicdanı hür kılar sakın unutma. Merhamet ve adaletin ince çizgisinde yine kalbin sana yol gösterecektir.

Vatanını sev. Unutma vatanını sevmek dil, din , ırk ayırımı yapmadan özgürce nefes aldığın ülkeni sevmektir. Atalarının özgürlük ve bağımsızlığın ne ağır bedellerle sana sağladığını sadece kitaplardan okuma, iyice hisset ve öğren. 

Çok çalış, başarılı ol. İster şarkı şöyle ister yemek yap istersen bilimle uğraş. Yeter ki sevdiğin istediğin bir şeyi yap ve başarılı ol. Başarı başka insanların sana taktığı bir etiket yada madalya değil, senin ruhunun işte bu oldu hem de çok güzel oldu, başardım dediği an'dır.

Umutsuzluğa düşecek olursan sakın olduğun yerde saplanıp kalma. Sana mücadele ve dayanma gücü veren güzel duygulara tutun. Zaman en iyi çözümdür ama aynı zamanda hızla akıp gider. Saplanıp kalırsan diğer güzellikleri göremezsin. Ruhunu körleştirme en iyi göz kalbindir sana.

Tam bitti dediğinde başlıyor herşey belki de. Gece gündüze, yağmur güneşe kavuşuyor. Bitiş neresi ki başlangıçlar belli olsun. Belki de şu karşıdaki evin içinde bitti sanılanlar bir başkası için yeni bir sayfa olacak. Keşke diyerek sürdürülemeyecek kadar kısa ve değerli yaşamak. Silkelen ve kendine gel.

Mucizeler yok sanma. Her saniye mucizeler oluyor sen görmek istersen. Kardelen çiçeği gibi en umulmadık anlarda basit şeylerle olur mucizeler .  Yeter ki sen görmek iste. 





6 Temmuz 2016 Çarşamba

ŞEKER TADINDA PAYLAŞIMLAR .... NE GÜZEL BİR BAYRAM


Dün gece kızım uykuya dalmadan önce klasik yatak sohbetlerimizden birini yaptık. Zeynep'e kendi çocukluğumda bayram olacağı zaman ne kadar heyecanlandığımızdan bahsettim.

Bizim çocukluğumuzda ailelerimizin alım gücü belli sınırlardaydı. Bu nedenle de bayramlar ayrı bir heyecan ve coşku getiriyordu hayatımıza. Bayram demek yeni kıyafetler, yeni bir ayakkabı ve bol bol şeker demekti. Babamız sabah namazına gider, bizlerde onunla birlikte uyanır hemen yeni kıyafetlerimizi giyerdik. Babamın eve gelişiyle herkes birbiriyle bayramlaşır ve kahvaltı sofrasında yerimizi alırdık. Annem her zamankinden daha zengin bir menu ile bize muhteşem bir sofra kurmuş olurdu. 

Evde olan bayramlaşmanın ayrı güzelliği de almış olduğumuz bayram harçlıkları olurdu tabiki. Gün boyu şeker ve şanslıysak harçlık toplayacak sonra büyük bir coşkuyla hepsini tüketecektik.

Yakın akraba ziyaretlerinden sonra arkadaşlarımızla birleşip konu komşu ne kadar civarda ev varsa kapısını çalar , koro halinde büyük bir coşkuyla "iyi bayramlar" der ikram edilen şekerleri torbamıza doldururduk. Gün sonunda torbalar açılır toplanan şekerleri paylaşıp yerdik.

Toplanan paraların büyük kısmı kumbaraya konur, izin alınan kısmıyla da bakkala gidilir sanki hiç yenmemiş gibi yeni atıştırmalıklar alınırdı. 

Şimdi çok daha iyi görüyorum ki bayramın ruhu paylaşmaktı. Bu nedenle bu kadar güzel ve keyifliydi. Sevgimizi, değerli şekerlerimizi paylaşıyorduk. Belki ailesi çok uzaklarda olduğu için hiç kapısı çalınmayacak  bir evin kapısını çalarak bayram heyecanını o eve de taşıyorduk çocuk kalbimizle.

Yaşanan çağ ne kadar donuklaşıp dijitalleşse de çocuklarımıza , çevremize sevgimizi ve ilgimizi paylaşmak yine mümkün. Belki sokaklarda şeker toplayan çocuklar yok ama kalabalık sofralarda birleşen aileler ve dostlarımızla güzel sohbetleri hala yapabiliyoruz. Gündelik yaşamın koşturması ve yoğunluğunda kalben ayrı olmasak da biraraya gelemediğimiz yüzleri birleştirebiliyoruz. 

Bitmeyen sohbetlerin olduğu, uzaklardaki sevdiklerimize kavuştuğumuz , kahkahalarla şenlendirdiğimiz  paylaşımlarımızla ve her geçen gün büyüyen ailelerimizle daha nice bayramlara sağlık, huzur ve keyifle kavuşmayı hep yaşayabilmek dileğimizle herkese İyi Bayramlar :)